Konumunuzu aldınız, doğru zamanı beklediniz, kompozisyonunuzu oluşturdunuz, fotoğrafı çekmek üzeresiniz. Masa etrafında toplanmış kalabalık, hararetli bir tartışma içerisindeler. Ama bir terslik var. Terslik kompozisyonda değil. Beyaz olması gereken masa örtüsünün biraz mavi göründüğünü fark ediyorsunuz. Birden masanın üzerine gerilmiş, topluluğu güneşten korumak için gerilmiş koca mavi bir tente fark ediyorsunuz.
Sadece masa örtüsü değil, tentenin altında bulunan tüm objeler bir miktar maviye boyanmış durumda. Bu kompozisyonda fazladan bir miktar mavi var.
Ortamdaki ışığın rengi objeleri görüş biçimimizi bu şekilde belirler. Öyle ya, ışık olmazsa fotoğraf yok, hatta ışık olmazsa göremiyoruz bile. Aynı zamanda, ışık objeleri nasıl gördüğümüzü de belirliyor, rengi ile. O zaman fotoğraflarımızın renginin doğru bir biçimde görünmesini istiyorsak, gerçek beyazın ne renkte göründüğünü belirleyip, üretilecek fotoğrafın uygun bir şekilde kaydedilmesini sağlamamız gerekiyor. Yani başka bir deyişle, fotoğraf makinasına, ‘beyaz, olması göründüğü gibi görünmüyor olabilir ama işte gerçek beyaz budur’ dememiz gerekebilir. Bu da beyaz dengesi ayarı olarak adlandırılır.
Demek ki, ortam ışığı sarıysa, mesela gün doğumu ya da gün batımı anındaysak ortam biraz sarı görünür. Peki fotoğraflarımızdaki doğru beyaz dengesi ayarı nedir? Eğer doğru bir ayar varsa, biz bu doğru ayarı yapmayı her zaman ister miyiz? Ya da aksine fotoğrafımız gerçek haliyle değil de, istediğimiz gibi görünsün diye beyaz dengesi ayarını manipule etmek ister miyiz?
Bu soruların cevabı için, öncelikle ne yapmak istediğimize karar vermemiz gerekiyor. Fotoğrafımızda renkleri gerçekte olduğu gibi mi göstermek istiyoruz? Eğer cevabımız evet ise, yapmamız gereken ortam ışığının rengini belirlememiz ve fotoğraf makinemizde bu değeri beyaz dengesi olarak ayarlamamız gerekiyor. Işığın rengini tanımlayan metriklerden biri ışığın sıcaklığıdır ve birimi derece Kelvin’dir (K). Aşağıdaki şekilde sıcaktan soğuğa renkleri ve yaklaşık değerlerini (Kelvin olarak) görebilirsiniz.
Eğer amacımız renkleri olduğu gibi göstermekse, ortam ışığının sıcaklık değeri neyse, fotoğraf makinemizin beyaz dengesi ayarını o değere getirmemiz gerekir. Örnek olarak ortam 3.600K ise fotoğraf makinemizin beyaz ayarı dengesini 3.600K’e getirmemiz gerekir. Bu da aslında fotoğraf içinde bulunan beyaz olması gereken bir bölgenin gerçekten beyaz olarak görünmesini sağlar.
Fotoğraf makinelerimizde beyaz dengesi ayarını manuel olarak yapabilirken, otomatik ölçüm modunu da kullanabiliriz. Bu durumda fotoğraf makinesi içinde bulunan elektronik sensör ve devreler yardımıyla o ortamın beyaz dengesi ayarını doğru bir şekilde hesaplamaya çalışır. Tabi ki belli bir hata payıyla.
İşte bu yüzden fotoğraf çekerken bazen beyaz kartlar kullanırız. Bunlar önceden kalibre edilmiş mükemmel beyaz levhalardır. Fotoğrafı çekmeden önce fotoğraf makinamıza bu beyaz levhayı gösteririz ve uygun beyaz ayarının yapılmasını sağlarız.
Peki, fotoğrafı çektikten sonra, bilgisayarımızda düzenleme yaparken de beyaz dengesi ayarı yapabilir miyiz? Evet yapabiliriz. Burada çok fazla detaya girmeyeceğim ama eğer RAW çekiyorsanız, sonradan da dilediğiniz gibi, kayıpsız bir şekilde beyaz dengesini ayarlayabilirsiniz. Eğer fotoğrafınızı JPG formatında çektiyseniz, yapacağınız diğer düzenleme işlemleri gibi beyaz dengesi ayarı da kısıtlı olacak.
Çektiğimiz fotoğraftaki renkleri doğru gösterebilmek için ortam ışığının sıcaklığını ya da başka bir deyişle beyaz dengesinin doğru ölçümlenip fotoğraf makinesinde de aynı değerin ayarlanması gerektiğini konuştuk. Peki ya durumu isteğimiz doğrultuda manipüle etmek istiyorsak? Mesela bir gün batımı fotoğrafı çekiyoruz ve çektiğimiz fotoğrafın olduğundan daha sarı görünmesini istiyoruz. Ortam ışığı sıcaklığının gerçekte 2.500K olduğunu varsayalım. Eğer fotoğraf makinemizin ayarını bu değerden daha yüksek bir değere ayarlarsak, mesela 5.000K’e, yani fotoğraf makinasına ortam ışığının olduğundan daha mavi olduğunu söylersek, o zaman fotoğraf makinanız üretilecek fotoğraf dosyasının içinden mavi tonları o miktarda çıkaracak ve fotoğraf olduğundan daha sarı görünecek. Tabi eğer RAW çekiyorsanız bu işlemi sonradan da dilediğiniz gibi yapabilirsiniz.
Aşağıda bir renk tekerleği görüyorsunuz. Bu renk tekerleğini kullanarak renk teorisi üzerine saatlerce konuşabiliriz. Fakat bu blog yazımda bunu yapmayacağız.
Burada sıcak ve soğuk renklerin renk tekerleğinde oluşturduğu doğruya dikkatinizi çekmek istiyorum. Işığın rengini bu doğrultuda ayarladığımızda fotoğrafın sıcaklığını ayarlamış oluyoruz. Fakat sıcaklık fotoğrafın rengi ile ilgili her şeyi tanımlayamıyor. Sıcaklık doğrusunu dik kesecek doğru da yeşil ve magenta renklerini birleştiriyor ve bu da tint kavramını anlatıyor. Yani sıcaklık ayarı, ortam renginin ayarını turuncu ve mavi renkleri arasında yapmamızı sağlarken, tint ayarı da yeşil ile magenta arasında yapmamızı sağlıyor. İşte düzenleme uygulamalarında karşımıza çıkan sıcaklık ve tint kavramları bunlar.
Fotoğraflarınızı JPG formatında çekiyorsanız, fotoğrafınızı çekmeden önce beyaz dengesi ayarının doğru ayarlandığına daha çok dikkat etmeniz gerekiyor. Öte yandan RAW çekim yapıyorsanız, çekim esnasında beyaz dengesi ayarında abartılı bir hata yapmış olsanız bile, bu hatayı düzenleme uygulamaları ile kayıpsız bir şekilde sonradan tolere edebilirsiniz.